1919 ve Türk Milleti’nin Milli Müdafaa Hukuku
1912 yılı Balkan Harbi Osmanlı İmparatorluğu için 19.yy içinde de beklenilen bekâ mücadelesinin başladığı tarihtir. İmparatorluğu’muzun aynı zamanda bir Rumeli devleti olmak bakımından Balkan Harbi sathında yaşadığı askeri ve siyasi sorunlar bütün bir İmparatorluk topraklarına teşmil edilebilir bir varlık yokluk mücadelesi içinde olduğunun hem idari hem askeri otoriteler tarafından tescili mahiyetinde bir olgu olarak da tarihteki yerini almıştır. Nitekim iki yıl sonra başlayacak olan Birinci Cihan Harbi,Balkan Harbi ile tespit edilen sorunların bütün bir imparatorluğa sirayetini tahakkuk ettirmiştir. İttihat ve Terakki Fırkası’nın orduyu savaşa hazırlama kabiliyeti bakımından tarihte emsaline az rastlanır başarısı devletin şartlar ne olursa olsun Birinci Dünya Harbi akabinde teslim olmayacağını gösterir niteliktedir. Alman İmparatorluğu’nun açık mağlubiyetinin müttefik devletleri harbin sonuçlanması bakımından hukuki anlamda yenilgiye sevk etmesi ile Osmanlı imparatorluğu harbin sonuçlarına katlanmaya zorlanmıştır. Ancak İstanbul’da İttihat ve Terakki Fırkası ile ilişkili gruplar ve kuruluşlar tarafından başlatılan İstiklal Harbi’nin öncü seslerini devlet sathında teşekkül etmeye başlayan Müdafayı Hukuk Cemiyetleri takip ederken Mustafa Kemal ve devletin askeri, sivil bürokrasi içinden bir heyet bu umumi motivasyonun gerçekleştirilme hedefindeki İstiklal Harbi’nin fiiliyat kazanması için Samsun’a hareket etmişlerdir. Mustafa Kemal bir nevi Osmanlı’dan Selçuklu’ya rucü eden bir kararlılıkla Anadolu kıtasına ayak basarak Türk milletinin tarihi bakiyesini ve iddiasını yeniden diriltmek için evleviyetle kongreler düzenlemiş ve akabinde de Millet Meclisi’ni açarak 1922 yılında sonuçlanacak olan beka mücadelemizin İstiklal safhasını başlatmıştır. Şüphesiz ki tarihi yâd etmek tarihe vekâlet edenlerin kârıdır. Milli müdafa hukukunun bir mevzuatı olacak ise şayet tek maddelik hülasası Türk milleti için kıyamete kadar Atatürk’in veciz ifadesi ile “Ya İstiklâl Ya Ölüm” olacaktır.
