15 Temmuz Darbe Teşebbüsüne Dair

Türk devleti tarih boyunca taarruzlara, yaylım ateşlerine maruz kaldı.

Ancak bu kutlu devlet, açık veya zımni tazyiklere ve ihanetlere rağmen yeryüzünde binlerce yıl varlığını sürdürdü ve gelecek binlerce yıla doğru kanatlanıyor.

15 Temmuz bu zincirin son halkalarından.

Devletimizin birimlerinde atom bombası hüviyetiyle hücreleşmiş ve bir volkanik gürültüyle çıkacağı günü beklemiş profesyonel bir ihanet.

Evet, ihanetin profesyoneli de var. Bir akademik titizlikle vatan coğrafyasında ulvi ve kutsi değerleri kalkan edinmek suretiyle kaleler inşa ettiler.

Bu kalelerin içinde Georgelerin Mikelerin çizdiği senaryolara Ahmetleri Mehmetleri “oyuncu” ve “figuran” yaptılar.

Yüzlerce memleket evladı şehit oldu. Binlerce gazimiz var. Ekonomiden, dış politikaya ülkemizde açtığı tahribat da cabası.

Dün Anadolu’da insanları Allah, Peygamber sohbetleri ve ulvi bahislerle etkilemeye çalışanlara bakınız. Bugün Avrupa’nın ABD’nin çeşitli mecralarında PKK ile kol kola Türkiye aleyhine müşterek faaliyetler tertip ediyorlar.

Dün Fuller’in referansıyla ikamet izni alanlar bugün referansa ihtiyaç duymaksızın beynelminel bir ajan statüsüyle taşeronluk kavillerinin icaplarını yerine getiriyor.

Unutulmamalı, FETÖ zafiyetlerimize sızan bir şebekedir.

Yani geri kalmışlığımızın, hukuk ve demokrasi perspektifimizin, onlarca yıllık kutuplaşmalarımızın, maddi, manevi tüm zafiyetlerimizi kendisine barut yapmış bir şebekedir.

Türk devleti teknik kalkınma hamlelerinde, savunma sanayiinde, eğitimde, ekonomide, kalkınma ve hukukî, ilmî sahalarda ne kadar yükselirse yarının Fetölerinden o kadar sıyrılacak, değerlerimizi istismar üzerinde inşa edilen küresel zehirlerden o kadar arınacaktır.

15 Temmuz’u Türk milleti, bileğiyle ve yüreğiyle büktü. Ancak 15 Temmuz’un tesirlerini ancak akılla, stratejiyle ve teknik donanımla bükebiliriz. Yürek ve bilek meselenin özündeki cevherdir. Akıl, ilim ve strateji o cevheri dinamikleştirecek yegane disiplinlerdir.

Biliyoruz ki; tankın altında kalan canımız olmasaydı bayrağımız olacaktı!

Kurşun gövdelerimizdeki kalbe isabet etmeseydi devletimizin kalbine isabet edecekti!

Binlerce yıldır şehadete vasıl olan yiğitler sayesinde hükmünü icra ettiren Türk milleti, yine bekasını şehidi ve gazisiyle temin etti. Allah onlara layık bir millet eylesin.

15 Temmuz FETÖ ihaneti esasen -bu yönüyle- Fetöyle cisimleşmiş bir küresel saldırıdır. Devletimize ve milletimize yönelik postmodern bir suikasttır.

Sebeplerine ve sonuçlarına yönelik analiz ve stratejiler sloganla ve coşkudan ziyade devlet ciddiyeti ve tarihi birikim ve tecrübemizle ele alınmadığı sürece tehdit bertaraf edilmiş olmayacaktır!

Türk milleti; yeryüzünde medeniyet inşa etti. Asırlarca o medeniyetin tesis ettiği adeletin gölgesinde onlarca kavim ve millet refah içinde yaşadı.

Bu açıdan milli ikbalimize dair çözüm asli hüviyetimizdedir! Batıdan yahut dünyanın herhangi bir yerinden -bizden olmayan- mahfillerin öz yahut üvey evlatlığına talip olanlar bu memleketin duvarına toslar.

O duvar Türklük ve İslamiyet duvarıdır. Mayası ve hamuru Metahan’da karılmış, Saltuk Buğra Han’da yoğrulmuş olan bu duvar, ne Atlantik ötesinin okyanus dalgalarıyla yıkılır ne de Çin seddinin görkemiyle dağılır!

Şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle yad ediyor 15 Temmuz FETÖ Darbe teşebbüsünü lanetliyoruz.

Allah devletimize zeval vermesin. Türk dünyasının ve Türk-İslam aleminin ümit kapısı olan coğrafyamızda ebedi huzur ve sükûn ihsan etsin.

 

HUKUK VE FİKİR PLATFORMU